KADIN DOĞUMCU
Bir Kadin dogum uzmani mesleginden sıkılmıs ve araba tamircisi olmaya karar vermis.
Bunun icin gidip dersler almis ve sinavi 100 le bitirip tamirci olmasi gerekiyormus adam
sinava giriyor cikiyor bir bakiyorlar ki 150 almis sinavdan millet soka girmis nasil olur diye
puan veren hocalari toplayip sormuslar nasil 150 aldi diye hoca'da anlatmaya baslamis
once bujileri degistirdi sonra motor'a rektifiye yapti sonrada karburatoru dagitip temizledi
ve son olarakta vites kutusunu dagitip topladi diye aciklama yapmis diger hocalar ee 150
almayi gerektirecek durum nedir diger ogrencilerde bunu yapiyorlar diyince hocada tum
bunlari Egzoz'tan yapti diye cevap vermis.

FONKSIYON KAYBI
Iki kadin dertlesiyormus. "Sorma hayatim demis" biri, "basima oyle bir felaket geldi ki, anlatilir gibi degil."
"Hayrola, ne oldu?" "Kocam  yuzde 100 iktidar kaybina ugradi. Seks hayatim tamamen sona erdi."
Lafi oteki kadin almis; "Guzelim demis, sen gene de haline sukret!. Ya  benim durumum?"
"Benimki yuzde 300 iktidar kaybina ugradi!" "Yuzde 300"  lafini duyan birinci kadin itiraz etmis:
"Hic oyle sey olur mu ayol? Yuzde 100 kaybi anlarim da, yuzde 300 kayip nasil olur?"
Ikinci kadin  anlatmis: "Benimki gecen gun merdivenden iniyordu. Birden ayagi kaydi
 yere dust. Hem parmagini kirdi, hem dilini isirdi!"

DEMİRBANK
Uc kadin hamama gitmisler.Temizlendikten sonra odalarina gecip,
Sohbet etmeye baslamislar.Kadinlardan bir tanesi soyle demis:"Bir
Temizlendim bir temizlendim benimki pamukbank gibi oldu."
Bunun uzerine 2.kadin "Seninkide birsey mi hayatim ben bir
Temizlendim bir temizlendim benimki akbank gibi oldu" demis.
3.kadin da dayanamayip hemen "Sizlerinki birsey mi ben bir
temizlendim bir temizlendim benimki sekerbank gibi oldu" demis.
Ve bu sesin hemen ardindan yan odada kurulanmakta olan bir bey
Ise dayanamayip soyle demis "Hanimlar hanimlar sayenizde benimkide
Demirbank gibi oldu."

MAKAS İŞE YARAR
Temel bir gun alelacele Karakoy taraflarinda bir eczaneye dalmis
ve utana sikila
-Bana......bir....pre...zer...vat..if verebilirmisiniz.....
Eczaci hemen bir paket uzatmis Temel'e.Temel:
-Yiw, ben bunu kullanirsam hamile birakmam de mi?
Eczaci emin olaraktan:
-Yok canim..Olur mu?Bunlar garantilidir.
Her neyse gel zaman git zaman aradan 3 ay gecmis ve bizim
Temel ayni eczaneye bir elinde prezervatifin kutusu diger elinde
Bir tabanca dalmis:
-Ula orospi kariiii.....Len hani bunu kullaninca hamile
birakmazdim...Ulan kari hamile babalik davasi acti len!
Eczaci saskin:
-Beyefendi nasil kullanilacagini biliyormuydunuz?
Temel:
-Sen beni ne zannettin ha?Bilmez misin ne demek?!?Hatta ucunda
biraz bolluk kaldiydi da onu da makasla aldiydim!
 

TEL AVIV
Adam New York'ta luks bir randevuevinin kapisini calar :
 "Merhaba, Samantha ile gorusmek istiyorum."
 "Bir dakika efendim."
  Adami iceri alirlar.
 Bir sure sonra cok guzel bir kadin merdivenlerden iner:
 "Beni aramissiniz."
 "Evet. Geceyi seninle gecirmek istiyorum."
 "Tamam ama benim tarifem biraz pahalidir.  Geceligi bin dolar."
 "Parasi onemli degil. Geceyi seninle gecirmek istiyorum."
  Beraberce yukari cikarlar. Geceyi birlikte gecirirler.
Ertesi gun adam yine randevuevine gelir.
 "Samantha ile gorusmek istiyorum."
 "Beyefendi baska kizlarimiz da var."
 "Umurumda degil, Samantha ile gorusecegim."
  Samantha gelir :
 "Yine mi sen!"
 "Evet. Geceyi seninle gecirmek istiyorum."
 "Yalniz fiyatimi hatirliyorsun degil mi? Bin dolar."
 "Hic onemli degil. Ben geceyi seninle gecirecegim."
  Birlikte yukari cikarlar, o geceyi de beraber gecirirler.
  Ertesi gun, ayni adam, ayni randevuevi:
 "Merhaba, Samantha ile gorusmek istiyorum."
  Samantha asagi iner :
 "Tanrim, yine mi! Bak, devamli musterilere indirim falan yapmiyorum.
  Fiyatim ayni, bin dolar."
 "Onemli degil. Geceyi seninle gecirmek istiyorum."
  Yine yukari cikarlar. Islerini bitirdikten sonra :
 "Benden bu kadar hoslanman cok guzel ama anlayamiyorum.
  Uc gece ustuste bana bin dolar odedin. Nerelisin sen?
 "Tel Aviv."
 "Tel Aviv mi? Benim kizkardesim de Tel Aviv'de yasiyor."
 "Biliyorum, sana getirmem icin bana ucbin dolar verdi."
 

BEN BU AMELİYATI OLMUŞTUM
 İki oğlan çocuğu hastanede yan yana yataklarda yatıyor...
Biri, diğerinin yatağına doğru eğiliyor:
 - Sana ne yapacaklar?
 - Bademciklerimi alacaklar, onun için biraz endiseliyim.
 - Korkma. Hiç bir şey olmuyor, hatta ameliyat sonrasında sana dondurma
 verecekler çok hoşuna gidecek!
 Bu sefer öbür oğlan sorar:
 - Ya sen niye buradasın?
 - Sünnet olacağım.
 - Yapma ya! Ben doğduğumda olmuşum, bir yıl yürüyemedim!

TAŞINSANDA KURTULAMAZSIN
Birgun bizim Temel Istanbul´a arkadasi Dursun´u ziyarete gitmis. Aksam
Gec vakitlere kadar oturup sohbet etmisler. Aksam yemeginden sonra Dursun
Temel´e demis ki: "Bak dostum hacen bir ihtiyacun varsa simdi gor.
Tuvalete bizim yatak odasindan gidiliyor, yoksa sonra gidemezsin."
Temel ise gayet rahat bir sekilde: "Ben eyuyum hec bir ihtiyacim yok"
demis.
Sonra da yatmislar. Gecenin bir yarisi bizim Temel sancilar icerisinde
uyanmis. Yedigi agir yemekler sikistirmaya baslamis. Garibim tavuk
gibi ziplamaya baslamis. Bir türlü bitecek gibi degil sancilar. Tuvalete de
gidemiyor. Son kerteye gelmis. Cikti cikacak. Temel bi bakmis camin
kenarinda bir cicek saksisi. Kaptigiynan cicegi kaldirmis ve saksinin
içine ihtiyacini gidermis.
Geride cicegi topragi ile birlikte saksinin içerisine güzel bir
Sekilde yerlestirerek yatmis. Sabah erkendende oradan tuymus memlekete. 6 ay
Kadar gectikten sonra bizim Temel Dursun´a bir mektup yazmis. "Nasilsin
Iyimisin falan filan." Dursun mektuba hemen cevap yazmis: Hal hatir sormadan
Hemen meseleye gecmis : Ula Temel nereye sicdiysan cabuk soyle. Uc ev
Degistirdim hala kokuyu çikaramadim !!!
 

----------------------------------
Temel şiddetli bir ishale yakalanmış, hastaneye gitmiş. İlk muaneyi
yapan doktor:
"Durumun ciddi", demiş, "intaniyeye yatacaksın. Git işlemlerini yaptır."
Ama bizimkinin evraklarında karışıklık olmuş, intaniye yerine
psikiyatriye yatırılmış.
Aradan birkaç hafta geçmiş. Sevki yapan doktor psikiyatri kısmındaki
arkadaşını görmeye gitmiş... Bakmış Temel de orada, neşeli neşeli
dolaşıyor.
"Temel, sen ne arıyorsun yahu burada?"
Temel "Eh",demiş, "beni buraya yatırdılar işte".
"Peki ishalin ne durumda? Geçti mi?"
"Yok, aynen devam ediyor" demiş Temel, "ama artık kafaya takmıyorum."
------------------------------------------------------------------------
Temel'e işe girmek için sağlık raporu lâzım olmuş. Gitmiş hastaneye.
Muayenede doktor sormuş:
- Kulaklarınızdan ya da burnunuzdan bir şikâyetiniz var mı?
- He ya, demiş Temel. Özellikle fanilamı çıkarırken çok zorlanıyorum.
------------------------------------------------------------------------
İdris'le Temel bir vakit Amerika'ya gitmişler. Cepte para yok,
gördükleri bir ilân üzerine çıkmışlar kelle avcılığına.
Getirilen kızılderili kellesi başına 100$. Bir heyecan kızılderili
arazisine girmişler, ertesi sabah işe girişmek için kamp kurup yatıp
uyumuşlar.
Sabah bir gürültü patırtı içinde bizim İdris uyanmış. Bir de ne görsün,
etrafı gelişlerini izlemiş olan bir sürü kızılderili ile sarılı, adamlar
çığlıklar atıp etraflarında dört dönmekte. Bizim ki hemen sevinçle
Temel'i dürtmüş:
"Kalk Temel, kalk! Köşeyi döndük!"
------------------------------------------------------------------------
İki Karadeniz takımı: Rizespor'la Sinop maç yapıyorlarmış. O sırada
stadın yakınından bir tren geçmiş. Sinoplular trenin düdüğünü hakemin
bitiş düdüğü zannetmişler, sahayı terketmişler. Kalan 85 dakikada
Rizespor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.
------------------------------------------------------------------------
Gelen habere göre küçük bir eğitim uçağı Trabzon mezarlığına düşmüş.
Karadenizliler hemen kurtarma çalışmalarına başlamışlar. Şimdiye dek 80
ceset çıkarmışlar, ölü sayısının artmasından korkuluyormuş...
------------------------------------------------------------------------
Temel Londra'da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor. "Yahu"
diyor. "Ben aşağıdan içki isterken Karadenizli olduğum anlaşılır mı
acaba? "
Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapiyor...
- Bana bir fisku!.. Yok böyle anlarlar.
- Bana bir rakı!.. Yok diyor böyle de anlarlar.
- Bana bir bira!.. Tamam diyor böyle iyi anlamazlar
Aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: "Barmen bana
bir bira."
Barmen Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor:
- Birader sen Karadenizli misin?
Temel:
- Yav, nasıl anladın?
- Burası resepsiyon, bar karşıda.
------------------------------------------------------------------------
Adanalı Cemal, Kayserili Mustafa ve Temel, bu üç arkadaş Boğaz
Köprüsü'nde onarım işinde çalışıyorlarmış. Karıları da bunlara öğlen
yemeleri için bir şeyler hazırlıyorlarmış. Ama hep aynı şeyler.
Kayserili yemek torbasını açıyor pastırmalı ekmek, Adanalı açıyor köfte
ekmek, Temel açıyor ekmek arası hamsi, bu hep böyle devam ediyor.
Günlerden bir gün bunlarin canına tak etmiş ve yine aynı şeyleri
hazırladılarsa kendimizi köprüden atalım demişler. Adanalı bakmış,
köfteli ekmek, atmış kendini, Kayserilininki de yine pastırmalı, o da
atlamış aşağı. Temel bakmış hamsili, o da dayanamamış, atlamış...
Bunlarin evlerinde matem. Adanalının karısı:
- Vah zavallı kocam, köfte ekmeği ne çok severdi, hep kendi ellerimle
hazırlardım.
Kayserili:
- Vah zavallı kocam, pastırmalı ekmeği ne çok severdi hep kendi
ellerimle hazırlardım
Karadenizli:
 -Vah zavall kocam, hamsi ekmeği ne çok severdi her sabah kalkıp kendi
eliyle hazırlardı...
------------------------------------------------------------------------
Kaptan Temel ve co-pilotu Dursun inişe hazırlanmaktalar. Kule ile
bağlantı kurulur, iniş izni istenir, pisti gördüğü zaman Temel Dursun'a
:
- Aman bu pist çok kısaymış, pas geçip bir daha deneyelim.
Uçak pisti pas geçer ve yeniden manevraya başlarlar. Kaptan Temel tekrar
inişe geçer ve 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek ucağı indirir. Derin
bir nefes aldiktan sonra Dursun'a döner, "Yav" der, "burası hayatımda
gördüğüm en kısa pist."
Dursun bir sağına, bir soluna bakıp karşılık verir:
- Evet, ama aynı zamanda gördüğüm en geniş pist.
------------------------------------------------------------------------
Temel'le Dursun Amerika'ya giderler. Uçaktan inince Dursun pasaport
işlemlerini halletmek için Temel'den ayrılır.
Temel o sırada beklerken şu para atınca kutu cola veren makinalardan
birine rastlar. O zamanlar ülkemizde yok böyle makinalardan.
25 cent atmalısınız yazısını görür. Bir tane atar ve kutu cola gelir
hemen. Buna çok sevinir, bu sefer 50 cent atar. İki tane cola gelir.
Acaip sevinir, cebindeki bütün bozuk paralarla cola alır.
Sonra bozuklukları da biter gider parasını bozdurur devam eder...
Bu arada Dursun işlemleri bitirip yanına gelir ki, ne görsün?! Kutu
üstüne kutu.
"Temel ne yapıyorsun?" der, "Bu kadar colayı ne yapacağız? Yeter. Al
onları da gidelim."
Temel:
"Yok vallahi gidemem," diye itiraz eder, "Bugün acaip şanslıyım. Ne
atsam kazanıyorum. Ben burada daha oynayacağım."
------------------------------------------------------------------------
Temel boğazından hastalanmış, felâket öksürüyormuş. Sonunda doktora
gitmiş. Doktor Temel'i muayene etmiş:
"Bu vereceğim ilacı günde üç kez alacaksın ve bir hafta sonra bana
kontrole tekrar geleceksin".
Temel'in talihi bu ya, eczaneden yanlışlıkla bir müshil ilâcı vermişler.
------------------------------------------------------------------------
Temel aradan iki gün geçtikten sonra dayanamayarak doktora gitmiş.
Doktor Temel'e:
"Öksürüğün nasıl oldu?" diye sormuş. Temel doktorun suratına bakmış:
"Kendime güvenemeyrum ki öksüreyum doktor bey".
------------------------------------------------------------------------
Temel'le Dursun paraşütle atlama konusunda iddiaya girmişler. En geç
paraşütünü açan iddiayı kazanacakmış. Uçaktan atlamışlar. Büyük bir
süratle yere doğru yaklaşıyorlar. İkisi de iddiayı kazanmak için
paraşütlerine dokunmuyor.
Yere 30-40 metre kala Dursun paraşütü açıyor ve Temel'e bağırıyor:
 - Ula Temel ! Paraşütünü açsana!
Temel de ona bağırıyor:
- Gerek kalmadı, ha şimdi vardık zaten!
------------------------------------------------------------------------
Temel'le Dursun askerdeyken kumandanları bunları çağırmış:
- Size bir görev vereceğim. Şimdi siz uçakla gideceksiniz ve şu bölgeye
geldiğinizde paraşütle atlayacaksınız. Atladığınızda önce kırmızı ipi
çekin, paraşüt açılır. Eğer açılmazsa yeşil ipi çekersiniz, o zaman
kesin açılır. Aşağıya indiğinizde ben sizi jiple bekliyor olacağım.
Anlaşıldı mı?
Aynen denildiği gibi Temel'le Dursun uçağa binmiş ve atlayacakları yere
geldiklerinde de uçaktan atlamışlar. Temel kırmızı ipi çekmiş, ama
paraşüt açılmamış. Dursun'a bağırmış:
 - Dursuuun, kırmızı ipi çektim paraşüt açılmadı!
Dursun karşılık vermiş:
 - Ula benimki de açılmadı!
Bunun uzerine Temel yeşil ipi çekmiş, paraşüt yine açılmamış. Temel
Dursun'a yine bağırmış:
 - Ula yeşil ipi çektim yine açılmadı!
Dursun da aynı şekilde bağırmış:
 - Ula ben de çektim benimki de açılmadı.
Temel sinirle bağırmaya başlamış:
 - Ula bu kumandanın hiç bir dediği çıkmadı. Allah bilir bizi aşağıda
beklemiyordur da!
------------------------------------------------------------------------
İdris methini çok duyduğu Afrika'ya safariye gitmiş. Avlanmaya
başlamışlar. Akşam safariye çıkanlar konuşuyormuş. İşte, ben bir aslan
vurdum, ben iki kaplan vurdum... Bizimkine sıra gelmiş:
- Ben iki tane nobum furdum.
Safariciler, herhalde bir şey vuramadı, kafadan atiyor, diye
geçiştirmişler. Ertesi gün av dönüşü yine şunu vurdum, bunu vurdum diye
konuşulurken İdris yine atılmış:
- Ben iki tane daha nobum furdum.
Avcılar, bu adam yine atıyor demişler. Daha ertesi gün sıra bizimkine
geldiğinde yine, "beş nobum daha furdum" deyince dayanamamışlar. Yahu
kardeşim nasıl bir şeydir şu nobum?
- Vallahi, ben elimde tüfekle dolaşayrum. Çalıların arasından  "Noo
buuum, noo buuum" diye kara kara bir şeyler bağıra bağıra çıkayı, ben de
furayrum....
------------------------------------------------------------------------
Temel doktor, karşısına bacağı mosmor, davul gibi şişmiş bir hasta
getirmişler.
 - Ayağuna sımsıcak bir bez saracaksın, yarına birşeyin kalmaz, diye ne
yapması gerektiğini anlatmış.
Hasta ertesi gün bacağı daha da şişmiş bir halde çıkagelmiş. Temel yeni
tedavi önerisini yapmış:
 - Ayağunu buz torbasuna sar, birşeycuğun kalmaz...
Hasta şaşırmış.
 - İyi ama, daha dün tam tersini söylemiştiniz.
Doktor Temel adama ters ters bakmış:
- Ne yani kardeşum, tıp bu, hiç gelişme göstermeycuk mu?
------------------------------------------------------------------------
Temel paraşütle inerken aşağıdan yükselen Cemal'i görmüş:
- Nereden geleysun?
- Cephanelikten, demiş Cemal.
------------------------------------------------------------------------
Telefonda Temel çok telâşlı:
- Aman Doktor, bizim çocuk prezervatifi yuttu, ne yapacağız?
Doktor:
- Tamam, demiş, derhal geliyorum.
Doktor tam çıkmak üzereyken telefon çalmış. Temel yine, ama bu kez
rahatlamış:
- Doktor, gelmene gerek kalmadı,  bir prezervatif daha bulduk!
------------------------------------------------------------------------
Almanya'daki Dursun Temel'den hem kendini, hem de köyünü hatırlatacak
bir hatıra fotografı ister. Temel de Dursun'un çok sevdiği iki ineğinin
arasında bir fotografını çektirerek gönderir. Dursun mektubu aldığında
fotografın arkasında şu yazıyı okur:
"Ortadaki benim!"
------------------------------------------------------------------------
Temel 70 yaşında, kahvede oturuyor. yanında da yakın arkadaşı 75`lik
İdris.
Tavlanın en heyecanlı yerinde birisi koşa koşa kahveye giriyor:
"Müjdemi isterim İdris Dede, bir oğlun oldu" diyor.
Temel şaşkın, soruyor:
"Uşağım, ha bu işin sırrı nedur?"
İdris:
"Kepek ekmeği" deyip alelacele oğlunu görmek için evin yolunu tutar.
Temel de doğru fırına, kepek ekmeği için.
Fırına girer, tezgâhtar kıza:
"Hemen bana 30 kepek ekmeği" der.
Kız da:
"Aman beyefendi, bu kadar ekmeği n'apacaksınız? Yarına kaskatı olur."
Temel:
"Ula bu nasıl iştir, herkes biliy de bir ben bilmiymişim..."
------------------------------------------------------------------------
Kaptan pilot Temel telsizde var gücüyle bağırıyordu:
 - Sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum! Meydey, düşeyrum! Kule
düşeyrum!
Kule hemen karşılık verdi:
 - Anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin.
Temel gayet ciddi:
 - Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk.
------------------------------------------------------------------------
Temel uzman, sigaranın zararları konulu bir konferans veriyor.
Dinleyiciler arasından yaşlı bir adam ayağa kalkmış:
"Ben gençliğimden beri günde bir paket sigara içerim ve seksen yaşına
geldim. Buna ne diyorsunuz ?"
Temel gülümseyerek yanıtlamış:
"Evet ama, sigara içmeseydiniz belki şimdi doksan yaşına gelmiş
olacaktınız."

-------------------------------
Bir Avrupa kasabasinda halk cok hizliymis. Herkes
habire esini aldatiyormus. Ancak dini inanislari geregi her seferinde de
Kilise'ye gidip gunah cikariyormis. Kilisenin rahibinin canina tak
etmis. Nasil etmesin ki, her gelen ayni seyi anlatiyor "Rahip efendi dun
gece falanla yattim."
Bakmis rahip bu is boyle gitmeyecek. Gelenlere "Bundan
boyle yattim lafini kullanmayin, ayip oluyor, onun yerine dustum deyin, ben
anlarim geregini de yaparim" demis.
Boylelikle laf yayilmis, artik gunah cikarmaya giden
herkes "yattim" yerine "dustum" demeye baslamis.
Derken rahip baska kilise gonderilmis, yerine de genc
bir rahip atanmis.
Genc rahip de hergun gunah cikariyor dogal olarak. Tabii eski
rahibin "dusme" sifresinden haberi yok. Gelen herkes de "dun gece
dustum" diyor.
Genc rahip buna bir cozum bulunmasi gerektigini dusunerek dogru
Belediye Baskani'na gitmis. Demis ki "Baskan bey su kasabanin yollarini
yaptirsaniz artik." Baskan sasirmis "Hayrola ne oldu?" diye sormus.
Rahip "Ne olacagi var mi?" demis "Her gunah cikarmaya gelen dustugunu
anlatiyor." Belediye Baskani sifreyi bildigi icin gulmeye
baslamis. Bunun uzerine genc rahip atilmis gulmeyin oyle, bu hafta
icinde kariniz bile uc kere dusmus" demis.

------------------------------
Bir Japon, New York'ta bir bara girip oturur. Sol avucunu acip sag
eliyle avucunun icine telefon tuslar gibi yapar sonra sol elini kulagina
goturup konusmaya baslar. Barmen meraklanip yanina gelir."Ne yapiyorsun
sen?" diye sorar. Japon, "Japonya'da yeni bulus.
Artik cep telefonu kullanmak yok. El telefonu var" diyerek elini acar,
gosterir. Avucunun tam ortasinda ufak bir hoparlor monte edilmistir.
Barmen "inanmiyorum. boyle birsey olamaz".
Japon, "gostereyim. bana bir telefon numarasi soyle cevireyim."
Barmen numarayi soyledikten sonra, Japon yine avucunun icini tuslayip
elini kulagina goturur. Biraz bekledikten sonra elini barmene uzatir
"konusabilirsin" der..Barmen Japon'un elini kulagina goturerek "Alo"
sesini duyar, sonra "Joe sen misin...Ya inanmayacaksin ama su anda seninle
bir Japon'un elinden konusuyorum.Hayir sarhos filan degilim... Neyse
sonra anlatirim. haydi, hoscakal deyip Japon'un elini birakir. Hayretler
icinde, "Harika birsey bu! Pahali midir" Japon, "biraz ama deger der, sonra
ickisini ismarlar. Ama ickisini yudumlarken birdenbire dikiliverip
"Afedersin tuvalet ne tarafta" diye sorar. Barmen yolu gosterir.
Japon kalkip gosterilen kapidan girer. 5 dakika gecer ama Japon donmez.
10 dakika gecer...Barmen merak etmeye baslar. 20 dakika gectikten sonra barmen
"basina kotu bir sey mi geldi" diyerek tuvalete girer ve...Japon'u
yerde gorur. Pantolonu dizlere kadar indirilmis secdeye durur gibi yere
egiliyor. Kicinda bir rulo tuvalet kagidi var. Barmen "Aman tanrim! sana ne
oldu boyle? Saldiriya mi ugradin? Yaralandin mi?Japon: "Hayir ,ben
iyiyim. Japonya'dan uzun bir faks aliyorum, o kadar.

--------------------------------------------
Simdi efendim bizim Karadenizli vatandaslarimizdan birisi (yani
  Temel) oldukca siddetli bir ishale yakalanmis ve hastaneye
gitmis.Tabii
  ilk muyaneyi yapan doktor bakmis ve hemen dahiliye bolumune
sevketmis.
  Is bu ya bizimki her nasilsa evraklar karisip dahiliye yerine
psikiyatriye
  yatirilmis. O da pek ne oldugunu anlamamis ya..
  Aradan soyle 1-2 hafta gecince sevki yapan doktor psikiyatri
bolumunde
  bir arkadasini gormeye gitmis.. tam cikiyormus ki bizim Temel
orada...
  -- Yahu , demis... sen ne ariyorsun burada.
  -- Bilmeeeeem... beni buraya yatirdilar
  -- Eeeee... n'oldu? ... ishalin gecti mi bari?
  -- Yok canim... ayni hizda devam ediyor .. ama artik kafama
takmiyorum
   ---------------------------------------
  Temel'e bir ise girmek icin saglik raporu lazim olmus. Gitmis tam
  tesekkullu bir hastaneye. Epey bir muayeneden sonra doktor sormus.
  - Kulaklarinizdan yada burnunuzdan bir sikayetiniz var mi? diye.
  - He ya, demis Temel. Ozellikle fanilami cikarirken cok zorlaniyorum.
  ---------------------------------------
  Temel, Dursun'un oglu. Hergun babasina okulda neler olmus onu anlatiyor.
  -Baba bugun Ortmen harfleri ogretti ben okumayi biliyorum. Sinifta
  en iyi benim. Lazim o yuzden di mi baba.
  -Evet oglum o yuzden.
  -Baba bugun kosu yaptik. Ben herkesi gectim. Lazim diye o yuzden dimi.
  -Evet oglum o yuzden.
  -Baba bugun Ortmen carpim tablosunda 2'leri ogretti halbukisi ben
  5'leri biliyrum. Matemetikte de en iyi benim. Laz oldugum icin di mi baba.
  -Evet oglum. Lazsin da o yuzden.
  -Baba bugun arkadaslarin Cuklerini gordum de. Benimki onlarin iki
   kati. Lazim o yuzden dimi baba.
  -Evet oglum laz olmasina lazsin ama ayrica 26 yasindasin.
  ---------------------------------------.
  Kaptan Temel ve co-pilotu Dursun inise hazirlanmaktadirlar. Kule ile
  baglanti kurulur, inis izni istenir, pisti gordugu zaman Temel Dursun'a
  der ki :
  - Aman bu pist cok kisaymis, pas gecip bir daha deneyelim..'
  Ucak pisti pas gecer ve yeniden manevraya baslar. Kaptan Temel yeniden
  dalisa gecer ve 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek ucagi indirir. Derin
  bir nefes aldiktan sonra Dursun'a doner:
  - Ya burasi hayatimda gordugum en kisa inis pisti.
  Dursun bir sagina, bir soluna bakip cevap verir:
  - Evet ama ayni zamanda gordugum en genis pist...
  ---------------------------------------
  Idris methini cok duydugu icin Afrika'ya safariye gitmis. Ufak ufak
  avlanmaya baslamislar. Aksam safariye cikanlar konusuyormus. Iste,
  ben bir aslan vurdum, ben iki kaplan vurdum... Bizimkine sira gelmis:
  - Pen ici tane nobum furdum.
  Safariciler, herhalde bir sey vuramadi, kafadan atiyor, diye
  gecistirmisler. Ertesi gun av donusu yine sunu vurdum, bunu vurdum
  diye konusulurken Idris yine dokturmus:
  - Pen ici tane daha nobum furdum.
  Avcilar, bu adam yine atiyor diye dusunmusler. Daha ertesi gun sira
  bizimkine geldiginde yine;
  - Bes nobum daha furdum, deyince dayanamamislar. Yahu kardesim nasil
  bir seydir su nobum?
  - Valla, pen elimde tufek ile dolasayrum.Calularun arasundan "Noo
  buumm , noo buumm" diye kara kara pi seyler pagura pagura cikayi,
  pen de furayrum....
  ---------------------------------------
 Temel evde radyo dinliyormus. Birdenbire yayin kesilmis spiker duyuru
  yapmaya baslamis:
  - Sayin dinleyiciler:Dunyamiza uzaylilarin indigi bildirilmistir.
  Konu arastirilmaktadir. Lutfen ikinci bir emre kadar evlerinizden cikmayiniz,
  kapilari kilitleyiniz,perdeleri kapatiniz,...'
  Temel bunun uzerine hemen kalkmis, tum kapilari ve pencereleri gozden
  gecirip radyonun basina donmus. Iki saat sonra yeni bir duyuru yapilmis:
  - Sayin seyirciler, uzaylilarin kotu niyetlerinin olmadigi, dunyamiza
  dostane amaclarla geldikleri ve kucuk kirmizi yaratiklar olduklari
  belirlenmistir. Lutfen disari cikiniz ve gordugunuz ilk kucuk kirmizi
  yaratikla kontak kurunuz.'
  Temel disari cikmis, biraz yurumus, yolun kenarinda kucuk kirmizi bir
  yaratik gormus. Sormus:
  - Merhaba, kimsindur, ne yapaisun?'
  Yaratik cevap vermis:
  - Ben Dursun,sicayrum!'
  ---------------------------------------
  Temel'in inegi hastalanmis. Komsusu Cemal'e gitmis.
  - Ula inegun hastalandugunda ne vermistun?
  - Tuz ruhi...
  - Eyi...
  ...
  Temel ertesi gun kosa kosa geri donmus...
  - Ula inegum oldi...
  - O zaman benimci de olmisti...
  ---------------------------------------
  Taksiye binen Temel: "Ustasyona cek..." der.
  Kisa bir saskinlik geciren sofor: "Burasi Istasyon !!" der.
  Temel: "Hacan bir daha boyle hizli citmeyesun..." der.
  ---------------------------------------
  Telefonda Temel cok endiseli ve telaslidir; "Aman Doktor bey, cocuk
  bizim prezarvatifi yutti, yetis!" Doktor aceleyle hazirlanir, cikmak
  uzereyken telefon yine calar. Yine Temel ama bu kez gayet neseli ve
  rahatlamistir.
  "Doktor Bey, celmene hacet kalmadi, pi prezarvatif taha bulduk!"
  ---------------------------------------
   Temel'e imam birgun:
  -Islamin en saglam destegi abdesttir.
  Temel:
  -Nasi en saglam! Pi osuruga cokeyi!
 ---------------------------------------
 Temel'i supermarket onunde kocaman bir orkid paketiyle goren Cemal ne
  yapacagini sorunca Temel,
  - Pununla tenis oynayapilirsun, pisiklete pinepilirsun, ata
 pinepilirsun, tenuze cirepiliysun,... demis.
 ---------------------------------------
   Laza sormuslar: "Guzel olmayimi tercih ederdin yoksa aptal olmayimi?"
  Laz "Tabiki aptalligi" demis.
  "Niye" diye sormuslar.
  Laz "Guzellik gecicidir" demis.
 ---------------------------------------
 Temel 70 yasinda, kaavede oturuyo. yaninda da en yakin arkadasi 75`lik Idris.
  Tavlanin en heyecanli yerinde birisi kosa kosa kaaveye geliyo da:
  "Mujdemi isterim Idris dede, bi oglun oldu" diyo.
  Temel saskin, soruyo:
  "Usagim, habu isin sirri nedur?"
  Idris: "Kepek ekmegi" deyip alelacele oglunu gormek icin evin yolunu tutuyo.
  Temel de dooru firina, kepek ekmegi icin.
  Temel firina giriyo, tezgahtar kiza:
  "Hemen bana 30 kepek ekmegi" diyo.
  Kiz da:
  "Aman beyefendi, bu kadar ekmegi napacaksiniz, yarina kaskati olur" diyo.
  Temel de:   "Ula bu nasi istir, herkes biliy de bi ben bilmiymisim"....
 ---------------------------------------
  Temelle Dursun, plajda, herkesin icinde cilginca sevisiyorlar. Halk
  rahatsiz olmus ve polise sikayet etmis. Polis olay yerine gelince sormus
  "Siz burda ne yapiyorsunuz ?".
  Temel:  "Dursun boguluyordu da onu kurtariyordum".
  Polis:  "Kardesim bogulan insana agizdan sunni teneffus yaptirilir".
  Temel de   "Ula usagum, hersey oyle basladu zaten".
 ---------------------------------------
  Temel tarikata girmek icin basvurmus. Seyhin karsisina cikarmislar.
  Temel   :  -Seyhim tarikata girmek istiyorum demis.
  Seyh de :  -Olur ama 3 hafta boyunca karinla yatmayacaksin demis.
  Neyse, aradan 3 hafta gecmis ve Temel Seyhin onune tekrar gelmis.
  Seyh : -Temel tamam mi? Sabredebildin mi?
  Temel: - Valla, ilk hafta hic problem yoktu. Ikinci hafta sabrim cok zorlandi.
  Ama dayandim. Ucuncu hafta bir gun Migros a gitmistik. Benim kari ust raflardan
  bir iki paket almaya calisiyordu. Hatunun bacaklari gozukunce
  icim gitti. Daha sonra paketler yere dustu. Benim kari da paketleri
  almak icin egilince dayanamadim daldim, demis.
  Seyh : -Aaaa olmadi. Simdi biz seni tarikata alamayiz deyince.
  Temel: -Siktiret tarikati bizi artik Migros'a bile almiyorlar.
 ---------------------------------------
 Kaptan Pilot Temel telsize var gucuyle bagiriyordu :
  - Ula, sag motor bozuldu. Duseyrum, duseyrum.Meydey duseyrum. Kule
  duseyrum. Kule hemen cevapladi :
  - Mesaj anlasildi. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin.
  Temel gayet ciddi :
  - Pilot kabini, ondeki sol koltuk, pilot kabini, ondeki sol koltuk.
-----------------------------------------

Bir ingiliz lordu karisini yatakta bir genc adamla basmis...onlari oyle
gorunce kadina :"sayin leydim bu yaptiginiz genel ahlaka sigmaz ben size
guvenmistim, guvenimin sonsuza kadar surecegini tahmin ediyordum...
bana bunu yapamamliydiniz....", diye yarim saat nutuk ceker. Ama sonunda
dayanamaz ve yataktaki gence doner:
"Ve siz sevgili genc, en azindan ben konusurken durmak nezaketini gosterebilirdiniz

------------------
ESINIZI EVE ERKEN GETIRMENIN YOLU
Tipik bir maco tipik guzel bir kadinla evlenmis. Dugunden sonra
adam asagidaki kurallari siralamis
- Eger istersem evde olacagim canim ne zaman isterse..
bana gucluk cikarmani dir dir etmeni istemiyorum
- Baska turlu soylemedigim surece her aksam iyi bir
aksam yemegi hazir bulmak istiyorum
- Eski arkadaslarimla ava, baliga, icmeye veya kart
oynamaya da gidecegim ve sen karismayacaksin
Bunlar benim kurallarim yorumun var mi?"
Yeni gelin cevap vermis :
"Hayir, benim icin uygun.. Yanliz sunu bilmelisin bu
evde sex her gece saat 7 de olacak.. Sen olsan da olmasanda .."

-------------------------
Acaip utangaç bir kadin bir sex-shop tan içeri girer. Binbir güçlükle saticiya, "Sey," der:
"Ben bir vibrator alacaktim." Satici gayet rahat, "Vibratörler karsi duvarda hanimefendi.
Siz secin begenin, ben begendiginizi getiririm." der. Ay kadin nasil utangaç! Terler bosanir,
kizarir, bozarir en nihayetinde, "O zaman," der, "Su kirmizi olani istiyorum." Satici
derin bir nefes alip sabirla, "Hanimefendi," der, "Vibratörler yangin tüpünün sagindakiler..."
---------

Firavun bi gun ulkesi Misir'a cok sinirlenmis, ama oyle boyle diil.
''Cagirin lan'' demis ''katiplerimi''. iki katip gelmisler, ellerinde tas
bloklar, cekicler, keskiler; koymuslar taslarini yere, cokmusler basina.
Firavun bagirmis 'yazin lan, ben Firavun' iki katip ayni anda taktaktak
taslarina birer firavun figuru yapmislar, Firavun devam etmis ''Misir'in''
Katipler hemen birer piramit cizittirmisler. "Anasini" demis firavun,
Birer kadin figuru kazimislar. "Avradini" Birer kadin figuru daha...
"Sikiyim!" Katipler taktaktak devam ederken birisi durmus, yanindaki katibe
fisildamis: "Ya ustadim, sikiyim tek tasakla mi yaziliyordu, cift tasakla mi?"

----------------
Adamin biri bir sabah kalkar ve evinin catisinda bir goril gorur.
Ne yapacagini bilmez ve eve girip telefonun basina gecer.
Rehberi karistirinca bir ilan gorur.     "Gorilleriniz itina ile  yakalanir!!!"
Adam telefon eder ve goril avcisi yarim saatte gelir.     Arac bir panelvan
tipinde kamyonettir.    Icinden orta yasli bir adam ve aptal bakisli bir
bulldog iner.    Adam elinde bir beyzbol sopasi, bir ip merdiveni, ve bir de
cifte    tasimaktadir.     Evsahibi sorar..    "Nasil yakalayacaksin onu?"
"Cok basit, once  merdivenle catiya cikacagim , beyzbol sopasiyla gorile
vurup onu catidan dusurecegim.     Kopek ozel egitilmistir.Hemen gorilin
testislerini isirir ve ben    inip onu    araca kapatana kadar gitmesine
izin vermez."     "Vayyy.."    Derken adam cifteyi  evsahibine birakarak
yukari cikmaya baslar..    Evsahibi,     "Peki  ben bu silahla ne yapacagim?"
"Eger isler ters gider de goril beni catidan atarsa, köpegi hemen vur...."
 

-----------------------
adamin biri bir gün oglunu yanina çagirmis:
"bak oglum senelerdir bütün parami harciyarak sana is kurdum
sende itina ile hepsini batirdin.simdi sana dünyanin enson teknolojisi
olan bir makine aldim.bu makinenin ön tarafindan öküzü sokuyorsun
arkadan sana hazir sosis olarak çikiyor.senin sadece yapacagin su
dügmeye basmak" oglan düsünmüs ve "babacigim birsey soracagim peki
bu makineye sosis koysam öküz olarak çikiyormu?" adam ogluna bakmis
bakmis; "oglum böyle bir makine sadece annende var.
 

------------------------
Bir zamanlar basbakanlik bile yapmis bir bayan politikacimiz issiz kalinca sirayla isadamlarinin
kapisini çalip is aramaya baslar. Önce Sabanci'ya gider: "efendim ben ayni zamanda ekonomi
profesörüyüm, politikada çok önemli görevlerde bulundum, lütfen bana bir is verirmisiniz " der.
Sabanci düsünür; "sana ayda 50 milyondan fazla maas veremem, istiyorsan gel yarin ise basla" der.
Politikacimiz "Aaa, 50 milyon da ne ki ayol, benim cüzdanimin kenarini bile doldurmaz " diyerek bu
kez Koç'un kapisini çalar. Koç'ta "size en fazla 70 milyon verebiliriz bayan" derler. Politikacimiz basi
önde eve gelir ve her zaman akil danistigi kocasina"sekerim, çalmadigim kapi kalmadi ama söyle
parasi bol bir is bulamadim, sen ne dersin?" der. Kocasi billmis bilmis basini sallayarak "hanim sen git
birde Matild Manukyan'la konus" der. Ertesi gün politikacimiz Manukyan'in kapisi önündedir.
"Efendim, ben ekonomi profesörüyüm, ayrica politikada çok önemli görevlerde bulundum, bana uygun
bir isiniz var mi ?" der. Manukyan yüzünde sicak bir gülümsemeyle " tabi hanim kizim yarin gel ise
basla sana ayda 2 milyar veririm " der. Politikacimizin gözleri parlar birden, heyecanla " sahiden o
kadar edermiyim?" diye sorar. Manukyan gayet sakin cevap verir: "aa, ne demek kizim, 65 milyon senin için sirada bekliyor!"
 

------------------------
Kapali çarsida üç maliyeci denetim yapmaktadirlar. Tam kuyumcunun
birinden çiktiklarinda adamin birini portakal sandiklarini ters
çevirmis birinin üstüne oturmus digerini tezgah yapmis otururken görürler.
Hemen bas maliyeci adamin yanina gelerek:

- Sen ne is yapiyorsun? diye sorar. Adamda:
- Ben bahisciyim diye cevap verir. Bunun üzerine bas maliyeci:
 - Nasil yani? diye sorar. Adam da:
- Ben bir iddia atarim ortaya, ona göre bahis tutusuruz. deyince bas
maliyeci:
- Mesela? diye usteler. Adam da:
- Mesela ben sag gozümü isirabilirim...Bunun üzerine bas maliyeci bir an,
içinden:
- Nah isirirsin diye dusundukten sonra:
- Tamam giriyoruz iddiaya der. Bunun üzerine adam 5'er milyon ister
maliyecilerden.
Adamlar çikarip verirler. Maliyeciler merakla beklerken ne olacak diye, adam
sag gozünü çikarir ve dislerinin arasina alir. Adamin sag gözü takmaymis
meger. Neyse Maliyeciler bu ise çok bozulurlar. Bas maliyeci kaybini
çikartmak için:
- Baska iddian var mi? diye sorar. Adam:
- Olmaz olur mu bende iddia çok; ben diger gözümü de isirabilirim.
Bunun üzerine Bas maliyeci biran daha düsünür ve içinden:
- Adamin iki gözu de takma degil ya, öyle olsa bizi göremez.
diye gecirir ve hemen kabul eder. Maliyeciler 5'er milyon daha çikarip
verirler. Bunun üzerine adam agzindaki takma disleri çikarir ve sol
gözüne götürür gözünü isirir. Maliyeciler mort, ali al moru mor bakar
dururlar.
- Üzülmeyin der adam.
- Bende iddia çoktur birini mutlaka kazanirsiniz. Bunun üzerine Bas
maliyeci:
- Kabul ama bu sefer kolay olsun....... Adam da:
- Tamam; benim alet iki tane yani çatal diyerek yeni bir iddia atar ortaya.
Bas maliyeci icinden:
- Hasssstiirrrrrrrr..............diyerek
- Bu sefer kazandik diye dusunur.
- Kabul ama bu kez 50 milyon. Tamam mi?...........Adam sakince:
- Nasil istersen..............der.
Maliyeciler 50'ser milyon çikarirlar. Adam ayaga kalkar ve Bas
maliyeciyi yanina çagirir, kemerini gevsetir ve Bas maliyeci elini
adamin apis arasina sokarak aleti yoklar. Büyük bir sevinçle bagirir:
- Bir tane, çatal degil.
- Peki............. der Adam, digerini çagirir o da yoklar ve sevinçle
bagirir:
- Bir tane, kazandik.
Adam yine:
- Peki
der onu da kenara alir ve son maliyeciyi yanina çagirir o da elini
adamin dalga motoruna sokar ve ziplayarak:
- Kazandik kazandik, bu sefer kazandik diye bagirir. Adam:
- Evet kazandiniz............diyerek herbirine 100 er milyon öder.
Maliyeciler paralari sevinçle ceplerine koyarken, adamin biri elinde
iki bavul dolusu parayla gelir ve bavullari sandigin üzerine koyar.
Ter içindedir ama gülmektedir. Bas maliyeci:
- Bu nedir?........diye sorar. Adam da:
- Para; tüm kapali çarsiyla iddiaya girmistim de.
Bas maliyeci:
- Ne iddiasiydi bu?.........diye sorar. Adam da:
- "Ben, bu maliyecilerin eline veririm demistim de..."
 

---------------------------------
MEKTUP - Karadenizli bir babadan ogluna...

Uy sevgili usagum!

Allah'in selami tabiidur. Mektubu cok yavas yazayrum, cunkim bilirum ki
cabuk okuyamazsun. Benden yaa sual edersen, Allahuma pin sukur iyiyum,
yeni pir is puldum. Emrimde yuze yakin adam var, hepsi de sessuz
sedasuz, kendi hallerinde. Ne is puldugumu soraysan soyleyecegum
patlama, mezarluk pekcusu oldum.

Bacin Emine bir usak doguracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli
degil. Hacan o yuzden saga dayi mi oldin, teyze mi oldin soyleyemeyrum.

Temel emicen de tukkan actu, o da otuza aldigini yirmipese verir,
surumden kazaniyormus oyle dedi.

Bizim koye findukcularin Temel'i muhtar sectuk, akilli usak da. Gecen
gun hepimizu zelzeleye karsi asi etturdu. Temel akilludur, hem de
durusttur. Gecenlerde bir taksinin soforu koye varmis, muhtari arayu,
meger yolda pi tavuk ezmus sahibibi soraymus. Muhtar Temel tavuga
pakmis, hapu bizden degildur, pizum koyde yassu tavuk yoktur demis...

Senin kucugun Memet cok akullu bi usak cikti. Gecen gun tepeye varmis,
elinde bir ip sallayup duriy. Anan uy usagum ne edeysun orada demis, o
da heva turumuna bakayrum demus. Cektum oni aksam karsuma, anlat bakayum
su hava turumu isinu dedim. Anlatti, meger ip sallanunca havanin
ruzgarli oldugunu, ip islaninca da yagmur yagdigunu anlaymis. Cok akillu
usak vesselam. Sen o yasta bole akillu degildun. Yaa iste boyle usagum.

Memlecetten saga pol pol havadis. Yeni havadis olursa yine yazayrum.
Baki Hudaya emanet ol.

Baban.

Not: Mektupa para koyacaktum, ama gec akluma geldu, zarfu kapatmisum.
 

------------------------------------
Amerikali genc kadin Japonlarin tarihi kenti Kyoto'da kucuk fakat  temiz gorunumlu
bir otele yerlesir. Resepsiyondaki gorevli ile konusurken  bir ara  gozu sehpanin
uzerinde camekan icinde duran kucuk bir kurbagaya takilir. Daha dikkatli bakinca
camekanin altindaki yaziyi okur: "Tum isteklerinizi yerine getiren son Japon harikasi".
Genc kiz resepsiyon gorevlisine donerek yazinin anlamini sorar. Resepsiyonda calisan Suzuki
hafif bir tebessum ile "Akliniza gelen butun isteklerinize" diye cevap verir. Genc kiz
kisa bir duraksamadan sonra kurbagayi 3 saatligine kiralar  ve odasina cikar. Son Japon
harikasi diye tanitilan kucuk kurbagayi masanin uzerine koyduktan sonra banyoya gider.
Biraz sonra son derece seksi bir sekilde geri doner ve kurbagaya, "hadi baslayalim" der.
Genc  kizin gozlerine anlamsiz anlamsiz bakan kurbaga sadece "vraaak vraaak"diye iki kez
bagirir. Genc kiz tekrar seslenir. Kurbaga yine sadece "vraak vraak" der. Fakat  asil ise
bir turlu baslamaz. Bunun uzerine sinirle telefona sarilan genc kiz Suzuki'ye bagirmaya baslar,
"Sizin Japon harikasi kurbaganiz hicbir ise yaramadi. Sabahtan beri sadece Wraaaak wraaaak
bagiriyor. Bizi   kandirmaya utanmiyor musunuz. Suzuki binbir ozur diler ve hemen durumu
halledecegini soyler. Elinde ince  bir sopa ile odaya gelen Suzuki sopa ile kurbaganin kafasina
iki  kez vurur. Suzuki pantolonunun kemerini cozmeye calisirken kurbagayi azarlamaya
devam eder. 'Bir isi ogrenmen icin kac defa gormen gerekiyor bilmiyorum.  Bak  simdi beni
cok dikkatli takip et. Sana son kez nasil yapacagini gosteriyorum".
 
 

Tren Bekliyorum

Bir bayanın yatak odasındaki gardrop bozuktur. Evin yanında bulunan istasyondan
tren geçince kapağı açılmaktadır. Bunun için bir gün bir marangoz çağırır. Marangozu
yatak odasına götürür ve dolabı gösterir. O anda bir tren geçer ve gardrobun kapağı
kendiliğinden açılır. Marangoz menteşelere, kilide bakar. - Hanımefendi buradan
gardrobunuzun nesi olduğunu anlayamadım.
-Şimdi ben içine gireyim ve siz kapağı kapatın, böylece ben içeriden bakarım belki
böyle anlarım! der.
Marangoz içeri girer, kadın kapağı kapatır. O anda kapı çalar. Kadın kapıyı açar.
Kadının kocası gelmiştir. Kocası doğru odasına gider ve üstünü çıkarıp asmak için
Gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kızarak adama bağırır.
- Ne işin var senin burada
Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir.
- Şey beyefendi ne desem ki, şimdi size burada tren bekliyorum desem inanır mısınız?

------------------------
Temel hastalanmis, doktora gitmis. Doktor Temel'i muayne ettikten sonra yeni dogum
yapmis bir kadinin memesinden süt emerse hastaliginin iyi olacagini söylemis. Temel
kara kara düsünerek doktorun yanindan cikmis. Nerden bulacagini kimden isteyecegini
düsünürken aklina arkadasi Dursun'un karisi Fadime gelmis. "O yeni dogum yapmisti,
rica ederim" demis ve kapiya dayanmis. Kapiyi Fadime acmis,  Temel "Dursun evde mi?"
diye sormus Fadime "yok" demis. Temel utana sikila derdini acmis. Fadime de "N'olacak
ula alti  üstü  bir kac damla süt, hem sevaptir gir iceri demis" Fadime memesini acmis
Temel'in agzina vermis. Temel memeyi emmeye baslamis. Temel emdikce Fadime tahrik olmus.
Dayanamaz duruma gelmis. Temel'e "Ula Temel baska birsey de ister misin?" diye sormus.
Temel "Ayip olmaz mi?" diye yanitlamis. Fadime ihtirasli bir sekilde  "Niye ayip olsun?"
diye cevap vermis. Temel "Iyi oyleyse, bir iki tane de bisküvit ver bari, icim ezildi"

Bir firmanın Genel Mudur
Yardimcisi, santiyelerden birinde meydana gelen
matrak kazayi anlatmis ve duvarci ustasinin bu olayla ilgili,
sefine yazdigi mektubu gondermis
Sayin santiye sefim;
Is kazasi tutanagina planlama hatasi diye yazmistim. Bunu yeterli
gormeyerek ayrintili anlatmami istemissiniz. Su anda hastanede yatmama
neden olan olaylar aynen asagida anlattigim gibi olmustur.
Bildiginiz gibi ben bir duvar ustasiyim. Insaatin altinci katindaki
isimi bitirdigim zaman biraz tugla artmisti. Yaklasik 250 kg kadar
oldugunu tahmin ettigim bu tuglalari asagiya indirmek gerekiyordu.
Asagi indim, bir varil buldum, ona saglam bir ip bagladim, altinci
kata ciktim. Ipi bir cikriktan gecirip ucunu asagiya saldim. Tekrar
asagiya indim ve ipi cekerek varili altinci kata cikardim. Ipin ucunu
saglam bir yere baglayip tekrar yukari ciktim. Butun tuglalari varile
doldurdum. Asagi indim, bagladigim ipin ucunu cozdum. Ipi cozmemle
birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasil bulmayayim? Ben
yaklasik 70 kiloyum. 250 kilogramlik varil suratle asagiya duserken
beni yukari cekti. Heyecan ve saskinliktan ipi birakmayi akil
edemedim. Yolun yarisinda dolu varille carpistik. Sag iki kaburgamin
bu sirada kirildigini saniyorum. Tam yukari cikinca, iki parmagim
iple beraber cikriga sikisti. Parmaklarim da bu sirada kirildi. Bu esnada
yere carpan varilin dibi cikti ve tuglalar etrafa sacildi.
Varil hafifleyince, bu sefer ben asagi inmeye varil yukari cikmaya
basladi ve yolun yarisinda yine varille carpistik. Sol bacagimin kaval
kemigi de bu sirada kirildi. Can havli ile ipi birakmayi akil ettim.
Basimi yukari kaldirdigimda bos varilin suratle uzerime geldigini
gordum. Kafatasimin da boyle catladigini saniyorum. Bayilmisim, gozumu
hastanede actim. Cenab-i Hak'tan tum kullarini boyle gorunmez
kazalardan korumasini diler, hurmetle ellerinizden operim."
Duvarci ustaniz ...
 
 

ki acemi zampara cennette karsilasmislar. Dunyadayken aralarindan su
sizmayan zamparalardan biri, otekine
- "Biliyormusun dostum, ben sevincten oldum", oteki yanit vermis.
- "Yaa , bende soguktan."
Sevincten olen lafina devam etmis.
- "Bir gun eve geldim. Onun icin yanip tutustugum kadin suslenmis,
puslenmis, en tahrik edici geceligini giymis, bekliyor. Birden evde
baska bir erkek var mi diye bir korku dustu icime. Karyolanin
altindan dolaba, banyodan balkona kadar her yere baktim. Kimsecikler
yoktu. Sevincten ne yapacagimi sasirdim ve kalp krizi gecirip oldum!"
deyince, diger zampara kufuru basmis.
- "Ahmak!.. Buzdolabinada baksaydin, simdi ikimiz de yasiyor
olacaktik!.".
 
 

Memurun birinin tayini çıkmış. Adam hamile karısını bırakarak yeni
görev yerine gitmiş. Eşi doğum yaptıktan 5 ay sonra geri dönmüş.
Fakat bakmış ki çocuk melez...
 
Karısına durumu sormuş, Aldığı cevap : Kocacıgım sen yokken sütüm
kesildi,  çocugu bir arap, sütannesi olarak emzirdi. Rengi de bu
yüzden böyle oldu.

Adam aldığı cevaptan tatmin olmayarak, durumu bir de annesine
anlatmış.  Annesi demiş ki Doğrudur oğlum, sen doğunca benim de
sütüm kesilmişti, sana inek sütü vermiştim. Bak boynuzların
çikmaya başladı ...
 
 

Temelle Dursun Amerikada yerlesip coluk cocuga karismislar. Anadoludan
getirdikleri kara lahana tohumlarini ekip kara lahana tarimi yapiyorlarmis.
Sabah aksam karalahana yiyorlarmis. Bir gun demislerki bu diyara bir isim
verelim. Hep kara lahana yiyoruz o zaman buranin ismi KARALAHANA olsun.
Nesilden nesile ensonunda Karolayna kalmis. Temelin ogullari koylerini alip
kuzeye gitmis. Dursunun ogullari da guneye. Temelin ogullari yeni diyara
Kuzey Karolayna, Dursununkilerde yeni koylerine Guney Karolayna demisler.
Temelin iki yaramaz
oglu daha da Kuzeye gitmisler. Bir bakmislar bir selale, gumbur gumbur su
akiyor. Biri oburune donup "ula bu ne yaygara demis" Oburude buranin adinida
NEYAYGARA selalesi koyalim demis. Dursunun iki oglu Guneye dogru yurumeyi
abartmislar, yuruye yuruye Guney Amerikaya gelmisler.  Bir nehir bulup onu
takip etmeye beslamislar. Yuru yuru bitmez, gunler boyu yurumusler nehir
hala bitmiyor. Birbirlerine bakip bu nehirde AMMAUZUN demisler. Bunu
duyan yerliler daha sonra nehre AMAZON adini vermisler....
 

Temelle dursun amerikaya gitmisler. tarih kesiften once.. yani 1400 lu
yillar falan.. amerikada bir yerli grubu  gormusler.. tabii ikisinde de
safak atmis. temel korkudan gurultuyle ossurmus.. Sesi duyan yerliler
kacismis.. bunun uzerinew dursun temele ula temel buraya ' Laz ve gaz '
diyelim demis.. neyse yollarina
devam etmisler bakmislar baska bir grup. bu sefer temel elindeki sazi
calmaya baslamis. korkan yerliler kacismis. dursun bu sefer buraya ' tek
saz
diyelim demis. neyse yine yollarina devam etmisler. bir grup daha
gormusler ama bunlar daha vahsi gibi gorunuyorlar. temel sazi gene calmaya
baslamis fakat bu sefer sesten urken yerliler sazi aldiklari gibi temelin
munasip bir yerine yerlestirmisler. bunu goren dursun gulerek ula temel
demis burayada 'Arkan saz' diyelim demis...